1-Şirketlerin vergi, sigorta, enerji vs. yükünü devlete ödetirim, iflas etmeyi yasaklar, borçları arttıkça ha babam kredi veririm. Bütün yasaları şirketlerin alacaklarına şahin, borçlarına tosbağa olmasını sağlayacak şekilde değiştirir, çalışanlarına vereceği tazminatı, ücreti ha babam makaslarım, grev falan yasaklarım. Tüketiciye karşı sorumluluklarını da buharlaştırırım... Yani sadece şirketleri ve patronları desteklerim.
2-Çalışanların vergi yükünü hafifletir, sosyal güvenceyi yaygınlaştırırım. Çalışanların ücretlerini artıramıyorsam bile, kira, mutfak, eğitim, ulaşım, iletişim, sağlık vs. yaşam masraflarını kısacak önlemler alırım. Vatandaşın yaşam maliyetlerini hafifletir, satın alma gücünü artırırım, ki gidip herkes piyasada birşeyler satın alsın ve fabrikalar yeniden çalışsın, çark dönsün. Yani tüketiciyi desteklerim.
Sevgili dostlar, sizin ne yapacağınızı bilemem ama, bizim ekonomi yönetimin, ya da siyasi iktidarın yaptığı şey ilk madde...
Yani şirketlere yeni kredi, borç yapılandırması, sigorta prim desteği vs. ile çarkın döneceği hesap ediliyor.
Çarklar döndürülemezse de “altta kalanın canı çıksın” mantığı...
İşte bu politikanın tek bir istisnası oldu: Emeklilere Ramazan ve Kurban bayramı için verilecek biner lira ikramiye.
SGK Bursa İl Müdür Vekili Mustafa Yılmaz, Sosyal Güvenlik Haftası nedeniyle düzenlediği basın toplantısında bayram ikramiyesi konusunda ayrıntıları açıkladı. Yılmaz’ın verdiği bilgiye göre, SGK’dan emekli maaşı alan kişi (dosya) sayısı yaklaşık Türkiye’de 12 milyon, Bursa’da ise 515 bin. Demek ki, devlet bayram ikramiyesi olarak bu yıl emekliye toplam 24 milyar lira ödeme yapacak.
Sayın Yılmaz’ın açıklamalarına göre, ikramiye ayrımsız bütün emeklilere 1.000 TL olarak ödenecek. Maaşı ne olursa olsun, SSK, Bağ-Kur veya Emekli Sandığı farketmiyor...
Yine örneğin bir kişi birden fazla dosyadan emekli maaşı alıyorsa sadece tek birisi için ikramiye alacak. Vefat eden kişi üzerinden birden fazla kişi emekli maaşı alıyorsa, bin lira aralarında paylaştırılacak.
Tabi, SGK çok önemli bir kurum. Sosyal güvenlik politikaları ekonomiyi de sosyal hayatı da doğrudan etkileme gücüne sahip. Yıllık bütçesi 317 milyar lira olan bir kurum...
Son yıllarda neoliberal ekonomi politikalarına uygun pek çok değişiklik yapıldı ve doğrusu tartışmalı pek çok konu, olay var. “İşvereni kollama” mantığı iliklere kadar işlemiş, bu da sistemi uzun vadede tamamen çıkmaza sokacak... Ama bu konuya şimdi girmiyorum.
Bana sorarsanız, son dönemde hükümetin ekonomi, piyasanın canlanması konusunda aldığı en önemli ve etkili adım işte bu bayram ikramiyesi...
Keşke miktarı daha da artırılabilse, ve de tabi seçim öncesi sandık ve oy kaygılarından uzak olsaydı...
Ama öyle ya da böyle 24 milyar lira ekonomide çarkların dönmesine bir katkı yapacaktır. Bunu da göreceğiz. Bu para doğrudan gıda, elbise ve hemen harcanacak; öyle dolara, hisse senedine, faize vs. yatmayacak.
Devletin son birkaç yıldır, yapılandırma, vergi-sigorta desteği, asgari ücret desteği, teşvik vs. adlar altında işveren kesimine aktardığı kaynak nedir, doğrusu bilmiyorum.
Ama yüz milyarlarca lira sözkonusu..
Peki bu destekler işe yarıyor mu?
Sorumlulukları, borçları, iflasları ötelemenin, uzatmanın dışında ne faydası oldu?
Yapılandırma üstüne yapılandırma geldiğine, işsizlik de enflasyon da artmaya devam ettiğine ve sanayiin GSYH payı düşmeye devam ettiğine göre, gidişatta değişen birşey yok...
Zaten işe yarasa şimdiye kadar belli olurdu...
Yukarıdaki ilk seçenek sanıldığı gibi doğru değil.
Çünkü dert, sıkıntı üretimde değil, tüketimde!
Vatandaşın bir şey alacak takatı kalmadı...
Ekonomideki durgunluğun, krizlerin asıl nedeni tam da bu..
Bir sabah...80 milyon insanımızın cebinde normal medeni, çağdaş, insanca yaşam için gerekli standartlara ulaşacak şeyleri satın alacak kadar parası olduğunu düşünsenize...
Yahu, ona ne bu müşteri bekleyen apartman daireleri, ne market raflarındakiler, ne galerilerdeki araba stokları yeter...
Çarklar hızla dönmeye başlar ve (tabii ki, siz piyasadaki talancıları gemleyebilirseniz) ne işsizlik kalır, ne enflasyon...
İyi Ramazanlar...
Not:
Bu yazıyı yazdıktan sonra şöyle bir çarşı pazar dolaştım. Veee gözlerime inanamadım. Ramazan başladı diye özellikle gıda maddelerine müthiş zam gelmiş.
Sadece mevsimsel olarak kiraz, erik ve dut fiyatlarında belli bir ferahlık var.
Ramazan fırsatçıları uluorta, kimseden çekindikleri yok...
Vatandaş nasıl olsa Ramazanda alacak. İftar sofrasına birşeyler koyacak.
Ve aklıma, şu bayram parası geldi..
Ya resmen, birileri daha emeklinin eline para geçmeden tezgahı kurmuş..
Naçizane ekonomiyi ve ülkeyi yönetenlere buradan seslenmek isterim:
Bu bayram fırsatçıları düpedüz vatandaşı gaspediyor.
Ne oldu da Ramazan'dan önce fiyatı 20 lira olan bir mal 25-30 lira oluyor.
Ne değişti..
Eğer iktidar bu soyguna seyirci kalırsa, bütçeden emeklilere verilecek 24 milyar liranın hiç bir yararı olmayacak, ekonomi açısından. Zira fiyat arttığı için sonuçta satın alınan miktar artmayacak, stoklar orada kalacak, fasit daire devam edecek.
Sadece emeklilerin eline yalancı emzik verilmiş olacak.
Makale Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.