BTSO Başkanı İbrahim Burkay, son dönemde Türkiye üzerinde oluşturulan olumsuz havanın ekonomik gerekçelerle açıklanamayacağını söyledi. Trump yönetiminin hukuksuz uygulamalarına karşı atılan adımları desteklediklerini ifade eden Burkay, “Ekonomi politikalarımızın yeni sistemle birlikte tek merkezden yönetilmesi, ortaya çıkan sorunlara karşı kararların hızlı ve etkin bir şekilde alınmasını sağladı. Bu süreçte ekonomi yönetimimizin ve ilgili bakanlıklarımızın finansal piyasaları ve reel sektörümüzü rahatlatmak maksadıyla atmış olduğu adımlar da oldukça önemli. Bu vesileyle iş dünyamız adına başkanımıza ve hükümetimize teşekkürlerimizi sunuyorum. Diğer taraftan ekonominin panik havasından uzaklaşması ve döviz piyasasındaki olumlu gelişmeler, yapılan hamlelerin doğruluğunu ortaya koymaktadır. Ekonomi yönetimimizin finans ve bankacılık sektörleri ile birlikte yatırımcılara ilişkin desteklerini üretici ve ihracatçılarımızı da kapsayacak şekilde genişletmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Burkay, “Şirketlerimizin ortak kaygıları var. Bilhassa dövizdeki dalgalanma, firmalarımızın finansal yapılarında ciddi bozulmalara sebep oldu. Kur artışı sebebiyle limit aşımı oluşan kredilerde, artışın dikkate alınmaması ile birlikte yine kur etkisinden kaynaklanan kredi teminatları konusunda firmalardan ek teminat talep edilmemesi, bu süreçte iş dünyamızın elini rahatlatacaktır” ifadelerini kullandı.
EXİMBANK İSTİKRAR SAĞLADI
Türk Eximbank’ın ihracatçıya 31 Temmuz 2018 tarihine kadar reeskont kredileriyle sabit kur avantajı sunduğunu hatırlatan İbrahim Burkay, “Bu uygulama ekonomiye ciddi bir güven sağladı. Eximbank’ın 31 Aralık 2018 tarihine kadar belirleyeceği kur, bizleri güçlendirecektir. Döviz borçlarımızın Türk lirası ile ödenmesi ve tespit edilen sabit kur üzerinden ödenmesi, iç payasada ve yurt dışı ödemelerimizde şirketlerimize ciddi anlamda güven ve istikrar sağlayacaktır” diye konuştu.
Döviz kurlarından kaynaklı zararların şirket bilançolarında bozulmalara yol açtığını belirten İbrahim Burkay, “Bilançolarda uygulamaya konulan amortisman hesabı gibi dileyen firmalarımızın döviz zararlarını, isteğe bağlı olarak 2 ya da 3 yılda bilançolarına yansıtmalarına imkân sağlayacak düzenlemeler de bu süreçte şirketlerimiz için önemli bir destek unsuru olacaktır. Bununla birlikte yatırım kredilerinde faiz desteğinin bölge farkı gözetilmeksizin artırılması da iş dünyamızın beklentileri arasında yer almaktadır” ifadelerini kullandı.
İSKONTO İSTEKLERİNE DİKKAT
İhracatçıların ortaya çıkan ekonomik şartlara göre pozisyon alması gerektiğini belirten BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, şöyle devam etti: “Bilhassa ihracatçılarımıza döviz piyasasındaki artıştan kaynaklanan iskonto talepleri gelmekte. Üyelerimizin bu talepleri dikkate almadan ticarî faaliyetlerini sürdürmelerini tavsiye ediyorum. Bununla birlikte özellikle geçtiğimiz 10-15 yıllık süreçte maliyet hesaplarında ihracatçılarımız faiz oranlarını çok düşük olduğu için pek dikkate almıyorlardı. Bundan sonraki süreçte ise maliyet hesaplarının faiz oranlarının da dikkate alınarak yapılması, firmalarımızın sürdürülebilirliği açısından oldukça önemli hale geldi. Yüksek seviyede seyreden açığa satışlar konusunda da firmalarımız tedbirli olmalı. Akreditif teyitli ya da alacak garantili satış anlaşmaları yapılması üreticilerimizin risklerini asgarîye indirecektir.”
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, “Bu krizden çıkmanın tek bir yolu var. Üretim ve ihracat. Bu kabiliyetimizi kaybetmeden Türkiye’mizin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine yeniden odaklanmasını sağlayacak adımları hızla atmaya devam etmemiz gerekiyor” dedi.
Haber Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.