Türkiye ve Mersin ekonomisine ilişkin açıklamalarda bulunan Kızıltan, geçtiğimiz günlerde açıklanan Yeni Ekonomi Programı’nın özellikle üretimi, buna bağlı ihracatı ve üreten KOBİ’leri destekleme konularını öne çıkarması bakımından çok önemli, doğru karar ve hedefleri içerdiğini belirtti. Hedeflere ulaşma strateji ve yöntemlerin en az hedefler kadar önemli olduğunu kaydeden Kızıltan, "Bu noktada iş dünyasının sesine kulak verileceğini düşünüyorum. Evet, gerçekten ekonomik anlamda son yılların en sıkıntılı günlerini yaşıyoruz. Ancak, bunu bir kriz ve felaket tellallığına çevirmenin de bize hiçbir yararı yok. Sebebi her ne olursa olsun, iç veya dış, ulusal veya küresel, ekonomik veya siyasa bugününün konusu bunu tartışmak veya suçlu aranmak değil" ifadelerini kullandı.
"Bu sefer eskiye göre siyaseten daha güçlüyüz"
Ülke olarak ekonomik bir yara alındığını, fakat bu yarayı iyileştirme yollarına bakılması gerektiğini belirten Kızıltan, "Büyük veya küçük işletmeler fark etmez, herkes kendi büyüklüğüne göre bu sıkıntıyı yaşıyor. Ancak bu sıkıntıları azaltacak ve sonunda yok edecek beceri ve imkanlarımız da var. Türk ekonomisi ilk kez sıkıntı yaşamıyor. Enflasyon ilk kez artmıyor, döviz ilk defa yükselmiyor. Biz buna benzer sorunları geçmişte çok yaşadık. Bu sefer hem siyaseten, siyasi istikrar anlamında o zamanlardan daha güçlüyüz hem de Türk iş dünyasının tecrübeleri anlamında daha güçlüyüz. Evet, ciddi bir sorunlar köprüsünden geçiyoruz ama kamu ve iş dünyası tüm ülke dinamikleri olarak el birliği ve akılcı ortak çözümlerle bunları atlatacağız. Geçmişte yaptık, yine yapacağız. Gerçekçi bir şekilde, sorunları halı altına süpürmeden, siyaset yapmadan ama öte yanda felaket tellallığı da yapmadan ülkemize, milletimize moral vermek zorundayız" diye konuştu.
"İlk adım üretmek"
Yeni Ekonomi Programı’nda bir hedef konulduğunu aktaran Kızıltan, "Yapılacak şey doğru yöntemlerle bu hedefe ulaşmak olacaktır. Tepeden değil, tabandan gelen gerçek çözümlere odaklanırsak, doğru yöntemler kendiliğinden ortaya çıkacaktır. İşin ilk adımı üretmek. Yerli üretime odaklanmak. Bunun bedelini gıda sıkıntısında ve fiyat artışlarında açıkça gördük. Elbette ithalat da ekonominin bir aracıdır ve uygun maliyetle alınacak şeyi ithal etmenin bir sakıncası yok. Ancak bunu yerli üretimi sıfırlamak derecesinde yapmak bize çok pahallıya patlar. Aynı şey sanayi üretimi için de geçerlidir. 2008 yılından beri dünya bir ekonomik krizi atlatmaya çalışıyor. Sosyal sonuçları ile Arap Baharı gibi böylesine uzun soluklu bir krize palyatif çözümlerle karşı koymak mümkün değil. Bu anlamda Yeni Ekonomi Programı’nda var olan tutarlı ve gerçekçi hedeflere yönelik bulunacak çözüm ve yöntemlerin de uzun soluklu ve kalıcı olması gerekiyor. Amaç kriz savmak değil kalıcı, uygulanabilir ve uzun soluklu stratejiler ortaya koymak olmalıdır" şeklinde konuştu.
"Büyük sanayiler alımlarını Mersin firmalarından yapsın"
Büyük sanayi kuruluşlarının dışarıdan olağanüstü ürün ve hizmet alımı yaptıklarını söyleyen Kızıltan şu ifadeleri kullandı: "Amacımız bu büyük sanayi kuruluşlarının alımlarını Mersin firmalarından gerçekleştirmelerini sağlayarak yerel üretime destek olmaktır. Mersin’de büyük sanayi işletmeleri ile küçük ve orta ölçekli sanayi işletmeleri arasında bir iletişimsizlik var. MTSO olarak yeniden bir köprü olmak istiyoruz. Kim ne üretiyor, kim ne talep ediyor bunun envanterini çıkartmak zorundayız. Arama konferansları gibi ortak akıl toplantıları ile büyük sanayi işletmeleri ile Mersin KOBİ’lerini bir araya getireceğiz. Büyük sanayi kuruluşlarımız, KOBİ’lerin, yani küçük ve orta ölçekli sanayicilerin hem rol-modelidir hem de onlardan yapacakları alımlarla KOBİ’lerin üretimini tetikleyen kuruluşlardır. Küçük sanayi sitelerinde yer alan sanayicilerle orta ölçekli sanayiciler ise büyük sanayi kuruluşlarının en büyük destekçisidir. Amacımız Mersin özelinde, kentimizde var olan büyük sanayi kuruluşları ile küçük ve orta ölçekli sanayicileri bir araya getirmek ve bir birlerini daha iyi tanımalarını sağlamak olacaktır."
Haber Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.