Yorulmaz, Edirne Ziraat Odası Başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Yüzde 40 yağ oranına sahip ayçiçeği kilogram fiyatını 2 lira 50 kuruştan satılması gerektiğini vurgulayan Yorulmaz, "Ayçiçeği hasadına 5-10 gün kaldı. Hasat başlayacak. Bu anlamda girdi maliyetlerimiz çok arttı. Gübredeki artış geçen yıla göre yüzde yüzde artış oldu. Malum dolar fiyatları her gün artıyor. Ayçiçeği alım fiyatları açıklanacak. Biz yaptığımız araştırmalar neticesinde yurt dışından 380-400 dolar civarında ayçiçeği geliyor. Buna gümrük vergileri eklendiği zamanda 380 dolara gelen ayçiçeği gümrük vergisi eklendiğinde 483 dolara çıkıyor. 5 lira 20 kuruşla bunu çarptığımızda 2 bin 511 lira gibi bir fiyat karşımıza çıkıyor. Yüzde 20 gümrük vergisini eklediğimizde 508 dolar gibi bir maliyet çıkıyor. 5 bin 600 lira gibi bir fiyat çıkıyor karşımıza. Bizim istediğimiz ayçiçeği fiyatı 2 lira 50 kuruş. Yüzde 40 yağlı çiçeğin fiyatını istiyoruz. Girdi fiyatları ve buğdaydan doğan sıkıntının bir nebze olsun ayçiçeğinde çiftçinin giderilmesi için beklentisi bu. Ayçiçeğinde geçen yıla göre yüzde 20 ve yüzde 50’ye kadar verim artışı olacak. Edirne merkezde 200-220 bin dönüm ayçiçeği ekimi var. İl genelinde ise bir milyon kadar ekim var" dedi.
"Çiftçiyi küstürdüler"
Çiftçinin girdi maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı mesleğini yapamaz hale geldiğini belirten Yorulmaz, "Türkiye’de ekmek fiyatlarını herkes konuşuyor ama en ucuz şey ekmek. Bir sigara değerinde ekmek. Biri yaşatıyor biri de öldürüyor. Artık tarımın ne kadar zor bir meslek olduğunu, tarımın insan yaşamında kaçınılmaz bir unsur olduğunu herkes bilmek zorunda. Ne ekmeği israf edelim ne yağı. İsraf en kötü şeydir. Türkiye kendi kendine yeten bir ülke konumdan çıktı. Çiftçiyi küstürdüler, topraktan uzaklaştırdılar. Çiftçi kaliteli çiftçilik yapamıyor. Zamanında gübresini atamıyor. İstediği kadar gübresini veremiyor. İstediği ilacı atamıyor. Verim kalitesinde düşüş doğuyor. Türkiye ithalata bağlı bir ülke değil. Türkiye üreten ve kendi kendini doyuran bir ülke olacaktır. Ama bu insanlara değer verilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
"Kaçak kanola tohumu getirmişler"
Bazı kanola tohumlarının kaçak çıktığını ifade eden Yorulmaz, "Kanola tohumu getirmişler kaçak. Torbası aynı her şeyi aynı. Ama içindeki bambaşkaydı, çiftçi yandı. Üçkağıtçı dolu piyasa. Sertifikalı tohumların kontrolünü devlet yapıyor. Çiftçi tohumu ektikten sonra onu devlet kontrol edemez. Kanola kendi kendine tohum olmuyor. Kendi ürettiğinle olmuyor. Asitik üretmeyecek bir tohum olmalı. Kanolada devlet desteği yüksek. Ayçiçeğinde düşük" dedi.
"Çiftçi bu yıl kanoldan para kazandı"
Bu yıl kanoldan çiftçinin para kazandığını belirten Yorulmaz, "Yüzde 40 yağlı kanola 2 bin 200-2 bin 300 TL gibi pazar buldu. Kanolada fiyat da verim de iyiydi. Edirne’de kanolada dekar başına 200-400 kilogram arası verim oldu. Bu yıl ekim artacak çünkü çiftçi para kazandı. Kanolayı Ekim ayında tarlada çıkartamazsanız. Yağışlarda çıkartamazsak Aralık ayında çıkarsa donma riski var. Tekirdağ’da iklim şartları daha iyi. Kanolanın ekim alanı fazla. Her yerde kullanılıyor. Biyodizel’de kullanılıyor. Yağ olarak kullanılıyor" dedi.
Haber Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.