Konkordato Hem Borçluyu Hem Alacaklıyı Koruyor

Türkiye’de Konkordato Yasası’ndan ilk yararlanan şirketlerinden biri olan Özel Mersin Ortadoğu Hastanesi, hem istihdamını korudu hem de ekonomik sıkıntılardan yavaş yavaş kurtulmaya başladı. Avukat Avni Sönmez, "Konkordato borçluyu koruduğu kadar…

UHA-Ulusal Haber Ajansı Yayın Grubu

Türkiye’de hem şirket anlamında hem de bireysel başvuru anlamında Konkordato Yasası’ndan ilk faydalanan şirket olan Ortadoğu Hastanesi, hem istihdamını korudu hemde ekonomik sıkıntılardan yavaş yavaş kurtulmaya başladı. Konkordato Yasası ile ilgili bilgi veren hastane avukatı Avni Sönmez, konkordatonun kelime anlamının anlaşma olduğunu dile getirdi. Bu yasadan faydalanmak için Türkiye’de ilk dosyayı Mersin Ticaret Mahkemesi’nde açtıklarını kaydeden Sönmez, "Süreç son derece düzgün ilerledi fakat çok genel olarak şirketlerin ortakları ve şirketleri ipotek veren şahıslar söz konusu. Nitekim Ortadoğu Hastanesi’nde de yönetim kurulu başkanı Engin Şahin’in eşi Zeliha Hanım sahip olduğu 17 gayrimenkulü Ortadoğu Hastanesi’ne ipotek olarak vermiştir. Konkordato borçluyu koruduğu kadar bundan daha fazla alacaklıyı koruyan, alacaklının alacaklarına sahip olmasını sağlayan bir sistem. Bu sistem içerisinde biz Zeliha Şahin’in üzerindeki gayrimenkullerin satılması halinde sadece bankaların alacaklarını tahsil edecekleri bir tablo ile karşılaştık. Kanun şirketlerin yanı sıra şahısların da konkordato vermesine imkan veriyor. Bunun üzerine borçlar bir bütün olarak değerlendirildi, ipotek veren 3. kişiyi de koruduğuna göre bu yasa, biz şahıs içinde konkordato başvurusu yaptık. Dedik ki bu borçlar, bu ipotekler, bu gayrimenkuller bu hastanenin borcunu ve bu hastanenin alacaklarını korumak için verilmiştir. Biz bu alacak hakkından tüm alacaklıları istifade ettirmek istiyoruz. İcra yoluyla bunlar satıldığında son derece düşük rakamlara satılacak ve rehinli alacaklılar dışında kimse para alamayacak" diye konuştu.

"Konkordato bir iflas değil"

İlk şahıs başvurusunu da kendileri yaptıklarını ifade eden Sönmez, "Mahkeme tarafından 3 aylık mühlet talebimiz kabul gördü. Gayri menkuller satılmayarak hastanenin borçlarının projelendirilmesi, yapılandırılarak ödenmesi noktasında başka bir enstrüman elde etmiş olduk. Bu bir iflas, bir batış gibi değerlendiriliyor ama konkordato bir iflas değil. Konkordato şirketlerin ayakları üzerinde durmasını sağlayacak, şirketin Türk ekonomisine katkı vermesini sağlayacak, istihdam sağlayacak bir sistem. Bu nedenle kanun koyucuyu da tebrik etmek lazım. Doğru ve yerinde zamanlamayla bu kanunda değişiklik yapıldı. Şu anda ülkenin içinde bulunduğu ekonomik bir takım sıkıntılar nedeniyle yaşanılanları en azından bu süreçte ayakta kalarak atlatmamıza yardımcı oluyor bu yasa” şeklinde konuştu.

Şahin: "Konkordatoyu Türkiye’de ilk alan firmayız"

Özel Mersin Ortadoğu Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Engin Şahin ise son 2 yılda hastaneye büyük bir yatırım yaptıklarını söyledi. 100 yataklı hastanelerini 220 yatağa çıkardıklarını belirten Şahin, “A grubu bir hastane olarak, özellikle onkoloji merkezi konusunda yatırımlar yaptık. Yaşanan süreçte finansal sektörün sıkıntılarından kaynaklı, nakit sıkışıklığımızdan dolayı bu yatırımın geri dönüşü ve yatırımdan kaynaklı borçlarda ödeme güçlüğüne düşünce, hukukçularımızla birlikte bir değerlendirme yapıp, hükümetimizin çıkarmış olduğu Konkordato Yasasından faydalanan ilk firma olduk. Akabinde tedbir ve koruma kararlarıyla konkordatoyu Türkiye’de ilk alan firmayız. İyi ki de almışız. Çünkü bu yasayla birlikte her şeyden önce istihdamımızı koruduk, borçlu ile alacaklı dengesinde de hastaneyi kapatmadan çalışma imkanı yakalayarak insanların borçlarını daha rahat, bir hak kaybına uğramadan ödeme imkanına kavuşacağız. Çıkarılan yasa istihdamı koruyan, borçlu ile alacaklıların birbiriyle anlaşabileceklerini sağlamak için çıkarılmıştır" ifadelerini kullandı.

"Konkordato bir çözümsüzlük değil, bir çözüm"

Türkiye’de ilk kesin süreyi alan firma olduklarının altını çizen Şahin, "Bu süreçte işlerimizi toparlayabildik. Konkordato bir çözümsüzlük değil, bir çözüm. En azından firmaların ayakta kalması, istihdamı koruması için bir çözüm. Bu kanun çıkmamış olsaydı bu hastaneler kapanırdı, ne biz Mersin ve Türkiye ekonomisine bir katkı sağlayabilirdik, ne istihdamı koruyabilirdik nede alacaklı firmalar sıkıntı yaşardı. Şimdi ise artık istihdamı artıran, çalışan ve performansını her geçen gün büyüten bir hastane var. Bu yasayla birilerine avantaj sağlanmadı. Finansal yapısı bozulan şirketlerin ayakta kalabilmesi için bu yasa çıkarıldı. Ülke olarak bir ekonomik savaşın içerisindeyiz. Dış etkenlerden kaynaklı ekonomik sıkıntılarda birbirimizi korumak ve kollamak zorundayız .Bunun içinde herkesin bir dayanışma içerisinde ayakta kalabilmesi için mücadele vermesi gerekiyor. Bu yasada tam bu bağlamda bir yasa. Yoksa bu yasayla alacaklıların hak kaybı olmuyor. Aksine alacaklıların hakları korunuyor. Borçlu malını kaçıramıyor çünkü her şeyine tedbirler konuluyor" dedi.