Allianz Türkiye'den 10 Yılda 5 Milyar Türk Lirası Yatırım
2017 yılını başarılı iş sonuçlarıyla tamamlayan Allianz Türkiye, 22,8 milyar Türk lirası aktif büyüklük ve 9,2 milyar ciroyla finansal gücünü korudu. Şirket ayrıca, Türkiye’nin ilk akredite deprem laboratuvarını kuracak.
Allianz Türkiye CEO’su Aylin Somersan Coqui ve Allianz Türkiye CFO’su Ersin Pak, kurumun 2017 yılı finansal sonuçlarını değerlendirmek ve önümüzdeki dönem hedeflerini paylaşmak üzere bir basın buluşması düzenledi.
Küresel ekonomiyi derinden etkileyen siyasi, ekonomik ve jeopolitik gelişmelerin yaşandığı bir yılı geride bıraktıklarını söyleyen Somersan Coqui, "Bu zorlu yılda Türkiye ekonomisi, kredi derecelendirme kuruluşlarının kararları ve yükselen enflasyon gibi unsurlara rağmen, Kredi Garanti Fonu gibi teşvik adımlarının da etkisiyle büyüme performansı gösterdi. Bu süreçte sigorta sektörü büyüdüyse de, etkisini her geçen yıl daha da hissettiren doğal afetler ve mevzuatta yaşanan beklenmedik değişikliklerden etkilendi. Böyle bir atmosferde Allianz Türkiye’nin üç şirketi olarak, Allianz Grubu’ndan da aldığımız güçle sektör liderliğimizi sürdürdük. 22,8 milyar Türk lirası aktif büyüklüğü, 9,2 milyar Türk lirası prim ve katkı payı üretimi ile 807 milyon Türk lirası net kârla sektördeki finansal gücümüzü koruduk. Müşterilerimiz, hissedarlarımız, dağıtım kanallarımız, çalışanlarımız ve toplumumuz için değer oluşturmaya devam ettik" dedi.
Dengeli portföyüyle şirketin tüm branşlarda aktif olduğu bilgisini veren Somersan Coqui, "Hayat dışı branşta 5,1 milyar Türk lirası prim üretimi ve yüzde 12,9’luk pazar payıyla sektör liderliğini sürdürdü. Trafik branşı özelinde 1,5 milyar Türk lirası prim üretimi ve yüzde 11,8 pazar payıyla, sağlık branşı özelinde ise 1,8 milyar Türk lirası prim üretimi ve yüzde 35’lik pazar payıyla yılı sektör lideri olarak tamamladı. Kasko branşında 746 milyon Türk lirası prim üretimiyle yüzde 10,8 pazar payının sahibi olan Allianz Türkiye, oto dışı elementer branşlarda 1,1 milyar Türk lirasıyla yüzde 7,4 pazar payına ulaştı. Konsolide verilere göre hayat branşında 752 milyon Türk lirası prim üretimi ve yüzde 11 pazar payıyla ikinciliğini koruyan şirketimiz, bireysel emeklilikte 13 milyar Türk lirası fon büyüklüğü ve 890 bin katılımcıya yüzde 16,6’lık pazar payına ulaşarak sektör üçüncüsü oldu" ifadelerini kullandı.
"Dengeli portföyümüz ve güçlü finansallarımız sayesinde yatırıma devam"
Konuşmasında Allianz Türkiye’nin dengeli portföy yapısına dikkat çeken Somersan Coqui, "Mevzuattaki değişmeler ve doğal afetlere rağmen güçlü finansallara sahip olabilmemizin en önemli nedeni dengeli portföyümüz. Dengeli portföyümüz ve güçlü finansallarımız sayesinde araştırma ve geliştirme faaliyetlerine yatırım yapabiliyor, sürdürülebilirlik, dijitalizasyon ve inovasyon adına adımlar atabiliyor, müşterilerimize en iyi ve en hızlı hizmeti vermek için her geçen gün altyapımızı güçlendiriyoruz; yatırımlarımızı sürdürüyoruz" dedi.
Allianz Kampüs için geri sayım
Toplum için değer oluşturmaya devam ettiklerini vurgulayan Aylin Somersan Coqui, "Büyüme öngörülerimiz, iş sürekliliği ve sürdürülebilirlik yaklaşımımız doğrultusunda İzmir’in Gaziemir ilçesinde yatırımını yaptığımız operasyon merkezimiz Allianz Kampüs’e taşındık. Toplam bin 100 çalışan kapasiteli olan operasyon merkezimiz, sürdürülebilirlik ilkelerimize uygun bir şekilde, yenilenebilir enerji kaynakları kullanan, çevre ve çalışan dostu bir mekân olarak tasarlandı. Allianz Kampüs, yeşil alanları, açık hava spor sahaları, iç mekan spor salonuyla toplam 17 dönümlük bir arsa üzerinde inşa edildi. Sahip olduğu üstün teknolojik altyapı ve donanım özellikleriyle yeni nesil bir akıllı bina olma niteliği de taşıyor. 27 milyon avroluk Allianz Kampüs yatırımımızın yüzde 75’i için İzmir menşeli firmalarla çalıştık. Bölgede istihdam oluşturmuş olmanın da mutluluğunu yaşıyoruz; merkezimiz için işe aldığımız 412 arkadaşımızın yüzde 81’i İzmirli. Bu yılın sonuna kadar merkezde 770 çalışanımızın olacağını öngörüyoruz” şeklinde konuştu.
"Yeni yatırım Allianz Teknik, Türkiye’nin ilk akredite deprem laboratuvarı olacak"
Somersan Coqui, 5 milyon avroluk yatırımla, Beykoz’daki Türk-Alman Üniversitesi kampüsü içinde kurulacak olan Allianz Teknik Deprem ve Yangın Test ve Eğitim Merkezi’nin de temellerinin 2018 yılında atılacağını söyledi.
Allianz Teknik olası risklerin azaltılması ve önlenmesine yönelik profesyonel risk danışmanlık hizmeti verileceği bilgisini veren Somersan Coqui, "Toplumsal risk farkındalığının artırılmasına önemli katkı sağlayacağız. Türkiye’nin ilk akredite deprem laboratuvarı Allianz Teknik’te yer alacak. Eğitici oyuncaklar ve simülasyon ekipmanlarıyla genç öğrencilerin eğlenerek öğrenecekleri bir ortam oluşturacağız. Akademik çalışmaların desteklenmesinin yanı sıra endüstriye yönelik yangın ve deprem testleri yürüteceğiz. Allianz Kampüs’ün ardından aldığımız bu yeni yatırım kararı Allianz Teknik ile birlikte ülkemize 2008’den bu yana yaptığımız yatırımlar 5 milyar Türk lirasını buluyor” ifadelerini kullandı.
"Trafikte zarar bilançolara yansımaya başladı"
Sektörde büyük paya sahip olan trafik sigortalarına getirilen mevzuat düzenlemelerinin etkisiyle kârlılık ve büyüme sorunları yaşandığını ve zarar bilançolara yansımaya başlandığını kaydeden Aylin Somersan Coqui, "Söz konusu negatif etkinin 2018 yılında devam edeceği görüşündeyiz. Biz sorunun çözümünü serbest tarifede görüyoruz. Sektörümüz adına temel beklentimiz ve umudumuz, trafik tavan fiyat uygulaması konusunda bütüncül bir yaklaşımla bütün tarafların yararına olacak kalıcı bir çözümün üretilmesi ve yeniden serbest tarife sistemine geri dönülmesi yönünde" diye konuştu.
"Kasko branşı öncelikli alanlarımızdan"
Kasko branşının öncelikli alanlarından olduğunun altını çizen Somersan Coqui, "Müşterilerimizin hasar süreçlerinin daha kaliteli ve hızlı yönetilmesi adına yaptığımız dijital yatırımlarla yeni ürün ve hizmetler geliştirmeye odaklandık. Akıllı Kasko ürünümüzle otomobil ve kamyonetlere avantajlı fiyatla farklı hasar hizmeti sunmaya başladık. Hızlı hasar, bire bir hasar danışmanı, mobil hasar danışmanı, kişiselleştirilmiş hasar videoları ve Allianz oto hizmet merkezi gibi hasar süreçlerinin çözümünü önemli oranda hızlandıran yenilikçi projelerle sektörde fark oluşturduk" dedi.
"Sağlık branşında müşterilerimizin sağlıklarına katkı sağlıyoruz"
"Liderliğimizi sürdürdüğümüz sağlık branşında medikal enflasyonunun zorlayıcı etkisine rağmen, müşterilerimizin yaşam kalitesini artırmaya yönelik birçok adım attık" diyen Aylin Somersan Coqui, sağlık destek programı kapsamında uygulamaya başladıkları Meme Kanseri Erken Tanı ve Diyabet Yönetimi projeleriyle müşterilerinin "Sağlıklarına nasıl katkı sağlayabiliriz" sorusuna odaklandıklarını söyledi.
Meme kanseri erken tanı projesi sayesinde 40 yaş üstü kadın sağlık sigortası müşterilerine ulaşarak onları mamogram kontrollerini kullanmaları konusunda teşvik ederek kullanım oranlarını yüzde 8’den yüzde 54’e çıkardıklarını vurgulayan Aylin Somersan Coqui, "Kronik hastalık yönetimi kapsamında ele aldığımız diyabet yönetimi projemizde altıncı ay sonuçlarına göre kan şekeri seviyesini 0,4 puan düşürebildiğimizi gördük. Hedefimiz bu oranı 1 puan düşürmek. Kan şekeri seviyesi 1 puan düştüğünde diyabete bağlı ölümlerin oranı yüzde 21, kalp krizi riski yüzde 14 oranında azalıyor. Hedefimize ulaştığımız takdirde, literatüre geçecek bir başarı yakalayabileceğiz".
"Hayat branşında hedefimiz kredi bağlantısız risk ürünleri"
Hayat sigortalarındaki sektörel büyümenin temelinde kredi bağlantılı hayat ürünleri yattığını söyleyen Aylin Somersan Coqui, "Biz kredi bağlantısız hayat ürünlerinde de büyümeyi hedefliyoruz. 2017 yılında pazara sunduğumuz geri ödeyen yaşam sigortası bu alanda yenilikçi bir ürün. Belirlenen süre sonunda risk gerçekleşmezse ödenen tüm primlerin geri alınabildiği bu ürünümüzün, hayat sigortası talebinde artış oluşturduğunu gözlemliyoruz" şeklinde konuştu.
"Fon Sepeti uygulaması ile BES müşterimize sektör ve enflasyonun üstünde kazandırdık"
"Allianz Türkiye olarak fon yönetiminde de farkımızı ortaya koyduğumuz bir yıl yaşadık" diyen Aylin Somersan Coqui, sözlerini şöyle tamamladı: "Fon sepeti uygulamamızla katılımcılarımızı risk gruplarına göre ayırarak, oluşturduğumuz fon sepetlerine yönlendirdik. Böylece dengeli bir portföy yapısıyla istikrarlı bir getiri elde etmeleri için çalıştık. 2017 yıl sonu itibarıyla enflasyon oranı yüzde 12, BES sektör getirisi yüzde 15 olarak gerçekleşti. Allianz Yaşam ve Emeklilik’te yüzde 17,9, Allianz Hayat ve Emeklilik’teyse yüzde 18,3 ile müşterilerimize hem enflasyonun hem de sektör getirisi ortalamasının üstünde getiri sağladık".